İNDİRMEK VEYA GÖRÜNTÜLEMEK İÇİN 60 SANİYE BEKLEYİN. İÇERİK OTOMATİK AÇILACAKTIR....
17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri pdf indir, PDF kitap indirme sitemizde TÜRKÇE sayfadan oluşan 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri kitabı 384 olarak çıkarılmıştır. Eunjeong Yi tarafından kaleme alınan 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri isimli kitap 9786052955567 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatındadır. 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri kitabını Guild Dynamics in Seventeenth–Century Istanbul Fluidity and Leverage numarası ile sorgulayabilir ve satın alabilirsiniz. 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri pdf oku indir.
17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri pdf indir
Osmanlı İmparatorluğu’nda şehzadelerin doğum ve sünnet merasimleriyle, padişah kızlarının düğünlerinde büyük şenlikler (sûr) düzenlenir, bunların en mühim parçalarından birini de esnaf alayları oluştururdu. Osmanlı geleneğinde bu şenlikleri görülmektediran “sûrnâmeler” içindeki en renkli sayfalar da şüphesiz İstanbul loncalarının geçit alaylarının tasvirleridir.
Prof. Dr. Eunjeong Yi de 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri adlı çalışmasına başlarken, sûrnâmelerdeki o nefis minyatürlere de gönderme yapan bir çelişkiden yola çıkıyor: Osmanlı loncalarına ilişkin çalışmalarda çizilen “büyük resim” bi hayli kasvetli tonlar taşımaktadır. Söz konusu yapıtlarda, genelde Osmanlı loncalarının, özel olarak da İstanbul loncalarının ellerinin kollarının geleneklerle bağlandığı ve/yahut devletin çok sıkı denetimi altında oldukları yargısı, değişime ve adaptasyona tamamen kapalı bir lonca betimlemesi öne çıkmaktadır. Capcanlı minyatürler ile bu tekdüze “büyük resimler” arasındaki çelişki nasıl izah edilebilir? İstanbul loncaları gerçekten de bu kadar verimsiz, atıl, zayıf birimler miydi?
Prof. Dr. Eunjeong Yi de 17. Yüzyıl İstanbul’unda Lonca Dinamikleri adlı çalışmasına başlarken, sûrnâmelerdeki o nefis minyatürlere de gönderme yapan bir çelişkiden yola çıkıyor: Osmanlı loncalarına ilişkin çalışmalarda çizilen “büyük resim” bi hayli kasvetli tonlar taşımaktadır. Söz konusu yapıtlarda, genelde Osmanlı loncalarının, özel olarak da İstanbul loncalarının ellerinin kollarının geleneklerle bağlandığı ve/yahut devletin çok sıkı denetimi altında oldukları yargısı, değişime ve adaptasyona tamamen kapalı bir lonca betimlemesi öne çıkmaktadır. Capcanlı minyatürler ile bu tekdüze “büyük resimler” arasındaki çelişki nasıl izah edilebilir? İstanbul loncaları gerçekten de bu kadar verimsiz, atıl, zayıf birimler miydi?
Bir yanıt yazın